Boğazlıyan, tarım potansiyeliyle öne çıkan bir ilçe olarak dikkat çekiyor. Bu toprakların emek veren çiftçileri, her yıl çeşitli ürünler yetiştirerek hem yerel hem de ulusal ekonomiye katkı sağlıyor. Bu bağlamda, Boğazlıyan’ın önde gelen çiftçilerinden Soner Çiftçi, tarım sektöründe gelinen son noktaya dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Soner Çiftçi, tarımın geçmişten günümüze evrildiğini ve bu süreçte emek yoğun bir sektör olarak bilindiğini belirtti. Çiftçi, “Tarım, her zaman fiziksel güce dayalı bir sektör olmuştur. Birçok iş, omuz gücüyle yürütülüyordu. Ancak günümüzde teknoloji ile birlikte bu durum önemli ölçüde değişti” dedi. Geçmişteki zorlukları hatırlatan Çiftçi, “Sözde pancar söküyoruz ama oturduğumuz yerde bu iş yapılmıyor. Nerede o eski bin bir emekler, zorluklar” ifadelerini kullandı.
Tarımın zorluklarını anlatan Soner Çiftçi, “Demir tava geldi, kömür bitti, akıl başa geldi, ömür bitti” diyerek, iş gücünün azaldığını ve teknoloji ile birlikte üretimin daha verimli hale geldiğini vurguladı. Ancak, bu değişimin getirdiği bazı olumsuzlukları da göz ardı etmemek gerektiğini söyledi. “Teknoloji tarımı kolaylaştırdı ama bu durum, birçok çiftçinin işini kaybetmesine de yol açtı” diye ekledi.
Tarımda sürdürülebilirlik ve verimlilik konularına da değinen Çiftçi, çiftçilerin daha bilinçli ve sürdürülebilir yöntemler benimsemeleri gerektiğini belirtti. “Artık doğa dostu yöntemler ile ürün yetiştirmek, sadece bir seçenek değil, zorunluluk haline geldi. Gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak için hepimizin sorumluluk alması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Soner Çiftçi, Boğazlıyan’da tarımın geleceği hakkında umutlu olduğunu dile getirdi. “Genç çiftçilerimiz, yeni teknikler ve bilgileri benimseyerek tarımda devrim yapma potansiyeline sahip. Bu da bize geleceğe dair umut veriyor” dedi. Ancak, bu dönüşümün sağlanabilmesi için devlet desteklerinin artması gerektiğinin altını çizdi.